Thursday, October 29, 2009

Cumhuriyet Bayramimiz Kutlu Olsun



Bugun domuz gribinden dolayi bir yere cikamadik maalesef. Bayramimizi evde kutladik. Bayragimizi astik.Fener Alayina katilmayi cok istememize ragmen hastalik korkusundan gidemedik

Saturday, September 26, 2009

MiniTown Gezisi

Bugun ne yapalim diye dusunurken, uzun zamandir gitmek istedigimiz, evimize biraz uzak oldugu icin erteledigimiz MiniTown a gittik. Ilk once Minitown un icinde ki Comfyland bolumune girdik. Bu bolumde cesitli koseler var. Duyular kosesi, Muzik kosesi gibi. Burasi BEE nin cok ilgisini cekmedi. 15 dakika da bu bolumu gezip, oyuncaklari takip cikardiktan sonra buradan cikip diger bir bolume geciverdik. Akulu arabalarin oldugu bolume gectik. Comfyland de BEE nin en cok ilgisini koku cubuklari cekti. Surekli cubuklari kutularindan cikartip ne gibi koktuklarini bulduk.


Ama en cok ilgimizi ceken bolum, akulu arabalar ve bu arabalari surmek icin yapilan  caddeler oldu. 5 dakika boyunca, BEE yesil ve siyah akulu arabalara bindi. Ilk defa binmesine ragmen cok usta bir sofordu. Manevralar yaparak , hicbir yere ve diger cocuklara carpmadan bu 5 dakikayi bitirdi. Sonunda da arabayi cok guzel park etti :) Usta sofor.



Simdi sirada Kucuk Kasaba var. Kucuk Kasabada da 1 saat kadar oyalandik. Bu bolumde adi ustunde kucuk bir kasaba yaratmaya calismislar. Hastahanesi , tiyatrosu, okulu, postanesi olan kucuk bir kasaba. Tabi bizim bu kasabada en cok ilgimizi oraya birakilmis kirmizi araba cekti. Epey bir sure bu arabayla oynadik. Bindik gezdik , evin onune park ettik. Ziplama yerinde zipladik. Arabayi baska bir cocuk alacak diye panik oldugumuz icin biraz arabaya yapisik bir sekilde kasabada eglendik...

Evett..daha minitown dan ayrilamadik. Simdi sirada top havuzu var. Bu bolume daha once de gelmistik. Burada da 1 saat kadar oynadiktan sonra minitoen gezimizi sonlandirdik. Top havuzunda neler yaptik, yumusak toplari toplayip, onlara ozel silahlarla atis yaptik, top havuzuna girdik, top oynadik, kaydiraktan kayma isini bir dahaki gelisimize erteledik. Henuz hazir degiliz.

iletisim Bilgileri:
http://www.mini-town.net/
Angora Evleri Beysupark Yaşam Merkezi No: 209/29
Çayyolu ,Ankara


Monday, September 21, 2009

Dolmabahce Sarayi - Istanbul



Istanbul tatilimizin son gunu. Yarin Ankara ya donecegiz...Gitmeden once Dolmabahce Sarayina gittik. Burasi Topkapi ya gore daha duzenli , grup grup ayrilan insanlar , rehber esliginde gezdigi icin, Topkapi da yasadigimiz kaos yoktu. Biletimizi alirken, Sarayi bekleyen askerle fotograf cekindik. Tam o sirada nobet degisimi gerceklesti. BEE nin cok hosuna gitti. Biraz cekinerek askerin yanina gidip fotograf cekindik.

Dolmabahce Sarayini gezerken BEE butun muze kurallarina uydu. O yuzden BEE dondurmayi aak (hak) etti. Gezi sonunda da dondurmamizi afiyetle yedik.

Aksam babamizin arkadasi Ugur ile bulusup bir balikcida (SEK) karnimizi doyurduk. Ugur abi ile oynadik, gulduk, guzel bir gunu bu sekilde noktaladik.

Dolmabahce Sarayi:
Dolmabahçe Sarayı, Avrupa sanatı üslûplarının bir karışımı olarak 1843-1856 yılları arasında inşa edilmiştir. Sultan Abdülmecit’in mimarı Karabet Balyan’ın eseridir. Osmanlı Sultanlarının her devirde birçok sarayı bulunurdu. Ancak esas saray Topkapı, Dolmabahçe Sarayının tamamlanmasından sonra terk edilmiştir. Dolmabahçe Sarayı 3 katlı, simetrik planlıdır. 285 odası ve 43 salonu vardır. Denizden 600 metrelik bir rıhtımı, kara tarafında ise birisi çok süslü 2 abidevi kapısı vardır. Bakımlı ve güzel bir bahçenin çevrelediği bu sahil sarayının ortasında, diğer bölümlerden daha yüksek olan tören ve balo salonu yer alır.
Sarayın giriş tarafı Sultanın kabul ve görüşmeleri, tören salonunun diğer tarafındaki kanat ise harem bölümü olarak kullanılmıştı. İç dekorasyonu, mobilyaları, ipek halı ve perdeleri ve diğer tüm eşyası eksiksiz olarak, orijinaldeki gibi günümüze gelmiştir. Dolmabahçe Sarayı mevcut hiçbir sarayda bulunmayan bir zenginlik ve ihtişama sahiptir. Duvar ve tavanlar devrin Avrupalı sanatkârlarının resimleri ve tonlarca ağırlığında altın süslemeleri ile dekore edilmiştir. Önemli oda ve salonlarda her şey aynı renk tonuna sahiptir. Bütün zeminler birbirinden farklı, çok süslü ahşap parke ile kaplıdır. Meşhur Hereke ipek ve yün halıları, Türk sanatının en güzel eserleri, birçok yerde serilidirler. Avrupa ve Uzak doğunun ender dekoratif el işi eserleri sarayın her yerini süslerler. Pırıl, pırıl kristal avize, şamdan ve şömineler sarayın pek çok odasında güzelliklerini sergilerler. Dünyadaki saraylar içerisinde en büyük balo salonu buradakidir. 36 m. Yüksekliğindeki kubbesinden ağırlığı 4.5 ton olan devasa kristal avize asılı durur. Önemli siyasi toplantılarda, tebrik ve balolarda kullanılan bu salon, önceleri alttaki, fırına benzer bir düzen ile ısıtılırdı. Saraya kalorifer ve elektrik sistemi daha sonraları eklenmiştir. 6 Hamamdan Selamlık bölümündeki, eşi olmayan, güzel oymalı alabaster mermerleri ile dekorludur. Büyük salonun üst galerileri orkestra ve diplomatlar için ayrılmıştı.

Uzun koridorlar geçilerek varılan harem bölümünde, sultan yatak odaları ve sultanın annesinin bölümü ile diğer kadın ve hizmetkârların bölümleri bulunmaktadır. Sarayın kuzey eklenti bölümü şehzadelere tahsis edilmişti. Girişi Beşiktaş semtinde olan yapı Resim ve Heykel Müzesi olarak hizmet vermektedir. Cumhuriyet döneminde, Atatürk’ün İstanbul ziyaretlerinde ikametgâh olarak kullanılan sarayda en önemli olay 1938’de Atatürk’ün ölümüdür. Halkın ziyaretine açık tutulan Atatürk’ün naşı buradan Ankara’ya gönderilmişti. Halen saraydaki saatler bu büyük Türk’ün anısına ölüm saatinde durdurulmuştur. Dolmabahçe sarayı haftanın belirli günlerinde ziyarete açık olup, görülmesi şart olan İstanbul hazinelerinden bir diğeridir.

ADRES
Dolmabahçe Cad. Beşiktaş - İSTANBUL
Telefon: 0 212 236 90 00 - 1359
Faks: 0 212 236 35 77
Web adresi:www.dolmabahcesarayi.com/

Saturday, September 12, 2009

Ilk Sinema Keyfi 12.09.2009


Artik Bee 3 yasina geldigine gore sinemaya gidip, bir film izleyebilecegine karar veren annesi cumartesi gunu Bee ile Panora AVM de oynayan Cizmeli Kedi filmine gider. Gitmeden once Bee yi hazirlamak icin sinemanin karanlik bir yer oldugu , orada konusmamasi gerektigi , dev bir ekranda film izleyecegimiz soylenir. Filmin konusunu da kisaca anlatilir.

12:20 seansina yetisip, patlamis misir ve meyve suyumuzu alinca Bee cok keyiflendi. Film baslayinca kedi cikana kadar annesine kedi nerde diye sorduk. Filmin suresi boyunca bol bol misir yedik, filmin sonlarina dogru ayaklanmaya basladik, filmin bir sahnesinde kopegin aniden havlamasi sonucu cok korktuk, ama genel olarak ilk sinema deneyimimiz cok keyifli gecti.
Sinema sonrasi Panora Avm deki D&R dan bol bol kitap, yapboz aldik.Bee nin sectigi kitap ve yapbozun konusu McQueen - Simsekti. Bu alisverismizi de araba almadan noktalayamadik. Panora nin en alt kattinda kucuk arabalari yaristirmak bir icin bir stand kurulmustu, bizde Bee nin istegi uzerine yesil cizgili bir araba alip , arabamizi yaristirdik. Burasi kalabaliklasmaya ve bir kaos olusunca, oradan ayrildik.
Mevcut kitaplarimiz bize yetmemeye basladigi icin Hosdere deki Ya-pa Kids e giderek, kutuphanemize yeni kitaplar kazandirdik.
Panora AVM: Turan Güneş Bulvarı No: 182/212 - Panora Alışveriş Merkezi

Film ile ilgili dip not: Izleyici kitlesinin cogunlugunun cocuklar oldugu bu filmde  seslendirme sirasinda niye lan ve prenses abla gibi argo kelimelerin katilmasini hic anlamadim ve de hic hoslanmadim...

ÇİZMELİ KEDİ

Tür : Animasyon / Komedi

Yönetmen : Jérôme Deschamps Pascal Hérold Macha Makeïeff

Senaryo : Jérôme Deschamps , Pascal Hérold , Macha Makeïeff , Charles Perrault

Yapım : 2009, Fransa , 80 dk.

Seslendirenler : Mehmet Ali Erbil , Belit Özükan , Nilgün Kasapbaşoğlu , Ziya Kürküt


FİLMİN KONUSU Bir değirmencinin küçük oğluna, sihirli çizmeler giyen ve konuşan, tuhaf bir kedi miras kalır. Kedi, dalavere ve mizah yoluyla değirmencinin küçük oğlunun tek aşkı dans etmek olan Prenses’in kalbini fethedip onunla evlenmesine yardım eder. Başka kötü karakterler de Prenses’le evlenmeyi arzu etmektedir ve bu düğüne mani olmak için ellerinden gelen her şeyi deneyeceklerdir...


KARAKTERLER

Çizmeli Kedi Kedi öykünün ana kahramanıdır. Sihirli çizmeleri vardır. Değirmencinin oğlu olan arkadaşı Pete’e Prenses’le evlenmesine yardım edeceğine dair söz verir. Bu sokak kedisinde efendilikten eser yoktur—bira içer, kocaman göbeği vardır, ayrıca yalancının tekidir ama tatlı bir yalancıdır.


Pete (Değirmencinin Küçük Oğlu) Pete değirmencinin en küçük oğludur. Babası, ölmeden önce değirmenin kedisini ona verir ve Pete’in geleceğinin parlak olacağını tahmin eder. Pete ise babasına ancak sözde güvenir. Hikayenin başında, Pete ailesi olmayan, değirmen kedisiyle birlikte hayat yolunda yalnız yürüyen bir çocuktur. Dış dünyayla, yani yetişkinlerin dünyasıyla cesurca ve iyimserlikle yüzleşir. Prenses’e duyduğu aşk, hayatında önem verdiği tek şey gibi görünmektedir.


Prenses Prenses’in hayatta iki tutkusu vardır: Dans ve müzik. En muhteşem opera aryalarını son derece kişisel bir üslupla icra eder. Pek de iyi huylu sayılmaz ama para ve sosyal statü kaygıları yerine daha güzel duyguları tercih eder. Bu yüzden, sihirli dürbünü sayesinde yalnızca genç bir değirmenci olduğunu bildiği, sahte “markiden” çok etkilenir.


Kral Kral oldukça haşmetlidir doğal olarak... Ama ha deyince uyuya kalmaktan da kendini alamaz. Aslında hiç kimseyi can kulağıyla dinlemez.


Kraliçe Kraliçe biraz mıymıntı ve her zaman her şeyi anlamaz ama ailesi mutlu olunca o da hemencecik memnun olur. “Tatlı” Kral’ını kibarca sever ve “tatlı” bir çocuk bulabilsin diye kızı için de parti verir... Carabas Markisi neden olmasın ki?


Kethüda Kethüda öykünün kötü adamıdır. Kral olabilmek için Prenses’le evlenmek ister. Yaptığı şekerleme sayesinde Prenses’in muhtemel taliplilerini kurbağaya dönüştürerek hepsinin icabına bakar. İçindeki kötülük o kadar etkilidir ki en sonunda seyircinin duygularını kamçılar.


Dev Dev, istediği şekle dönüşebilen bir karakterdir ama sihir güçleri zayıflamaktadır. Artık kendini kontrol edememektedir. Okyanusta yola çıkan bir kaptan olduğunu ve şatosunun tuhaf bir taş gemi olduğunu hayal eder. Dev, kötü Kethüda’nın temin ettiği kurbağaları yer. Ama devliğin ona göre bir şey olmadığı gün gibi ortadadır... Soytarı Haşmetli ve kudretli kral dahil olmak üzere herkese karşı küstah, kurnaz ve hünerli olan Soytarı’nın kaçık olduğunu düşünür insanlar.


Soytarı, tuhaf bir şekilde zeki ve kurnaz biridir. Kambur Kethüda’nın günahkar mahkumu olan


Kambur, özünde iyi bir karakterdir ve bir gün iyi şeyler yapacağına dair umudunu kaybetmez.


Marcel Marcel de iyi karakterlerden biridir. Kötümser ve kaderci Marcel’i hiçbir şey yerinden kıpırdatamaz. Dev’i sakinleştirmek için org çalar çünkü en ufak bir öfke anında Dev, kocaman bir mürekkep balığına dönüşür.

Saturday, September 5, 2009

Eymir Golu ve Roll House - 05.09.2009

avalarin soguk gitmesi ve Bee nin 2 haftadir bitmek bilmeyen oksurugu yuzunden bu haftasonu da evimizin yaninda ki havuza gitmeyi bir sure daha erteledik.Ve bugun ODTU eymir golu tesislerine gitmeye karar verdik. Topumuzu ve simsek - mc queen inide alarak yola koyulduk. Eymir golune ana giris kapisindan girdikten sonra Marina Bufe de kendimizi minderlerin uzerine attik. Sonrada etrafi kesfetmeye basladik. Ilk once tavsanlarin yanina gittik, sonra tavuk ve horozlarin arasina daldik. Salincak gorunce sallanmadan olmuyor tabii.
Artik balik ekmek yeme zamani geldi. Tabii arilar izin verirse. Gecen sefer boyle bir problem karsilasmamistik. Balik ekmek le birlikte bir aranda yuzbin tane ari basimiza usustu. Bee ile birlikte kosar adim arabaya gittik, orada iskence seklinde baligimizi arilardan uzak yiyebildik. Garsonun dedigine gore 10 gundur arilar boyle cogalmis. Sonrasinda biz kendimizi golun huzurlu ortamina birakmisken, Bee kendine arkadaslar edinip golun kenarinda uzun bir sure oynadi....
Aksam Rollhouse Bilkent e gidip Bee le birlikte bowling oynayarak bugunu de boyle bitirdik. Rollhouse da 5 -13 eylul arasi turnuva oldugu icin bazi line lar kapaliydi. Bee nin ilk bowling macerasi...

Rollhouse Bilkent
Bilkent Ankuva İş Merkezi No:1
Bilkent Ankara
Tel: 312 266 12 40 - Faks: 312 266 12 90

Friday, January 30, 2009

365 AVM Ritim Atölyesi , Ankara





31.01.2009 günü saat 14:00 de gitmeyi düşündüğümüz yer 365 AVM Birlik Mah. 428.Cad. No:41 Yıldız-Çankaya / Ankara . Sebeb : Hem 365 in otoparkına yerleştirilmiş büyük dinozoru görmek hem de ritim atölyesine katılmak..

Wednesday, January 28, 2009

Kreş Maceralarımız I - Montessori Okulları

BEE için yüz milyon tane kreş görüp gezdikten sonra edindiğimiz izlenimler I

Not: Tabii ben 2 yaşındaki bir çocuk için kreş baktigim icin benim beklentilerim daha cok kucuk, sicak, harf,sayi ogrenmesinden ziyade dogal ihtiyaclarinin karsilanacagi , yeterli ilgi gorebilecegi bir ortam arayisiydi.


1- Sihirli Bahce :

Montessori ile egitim veren bir kurum. Genellikle kreslerin bir binanin
alt katinda olmasina alistigimiz icin bu krese gittigimiz de butun binanin bu krese ait oldugunu gordugumuzde bayagi etkilendik. Hatta bina ozel olarak kres icin insa edilmis.Binanin en alt katinda yuzme havuzu, kapali serbest oyun alani, tiyatro/sinema salonu, kucukler icin uyku odalari, ve mutfak var. Yanlis hatirlamiyorsam 3 katli bir bina. En ust katlari sinif sinif ayrilmis. Her bir sinifin hocasi ayri. Montessori felsefesini ve yonetimi benimseyen bir okul oldugu icin her yerde montessori oyuncaklari var. Kresi gezmek icin arayip randevu almaniz gerekiyor.

Bana gore bu kresin artilari :
-Montessori yontemini benimsemis olmalari
-Bina icinde aktivite alanlarinin coklugu ve genis olmasi

Bana gore bu kresin eksileri:
-Okulu gezerken ogretmenlerin daha sevecen olmasini beklerdim.
-Gereginden fazla bir disiplin ve ses yukseltme vardi.

Adres: Sihirli Bahçe Montessori Okulu Birlik Mahallesi, 15.Sokak, No:12,06610, Çankaya,Ankara
Telefon: 312 496 16 71

2- Ilk iz Montessori Okulu:
 

Buyuyorum Egleniyorum Ogreniyorum